İlk olarak Antalya dendiği zaman akla deniz, kum ve güneş gelir. O zaman Konyaaltı Plajı'na bir göz atmaya ne dersiniz?
Yaz aylarında Antalya'nın alev alev esip kavuran rüzgarıyla baş etmek için mutlaka gitmeniz gereken yerlerden. Genellikle hafta içi gündüz vakitleri çok aşırı yoğun olmamasına rağmen akşam vakitleri ve haftasonları oldukça kalabalıktır. Bu yüzden sizlere tavsiyem eğer haftasonu gitme gibi bir planınız varsa sabahın erken saatlerinde gidin. Hem çok fazla kalabalık olmadan deniz keyfinizi yaparsınız hem de çarşaf gibi dümdüz bir deniz ile karşılaşırsınız.

Eğer çok fazla yüzmeyi sevmiyorum diyenlerdenseniz; alın en sevdiğiniz romanı yanınıza. Uzanın sahile ve denizin sesinin verdiği huzurla okuyun romanınızı...
Şimdi sırada ikinci durağımız yani Antalya Akvaryum var.

Eğer suyun derinliklerine doğru bir yolculuğa çıkmak isterseniz, burası tam size göre. İçindeki 40 tematik akvaryum ve 131 metre uzunluğundaki tünelle sizi sualtının sihirli dünyasını keşfetmeye çağırıyor.


Ayrıca içinde Kar Dünyası ve Buz Müzesi de mevcut. İçeride dilediğiniz kadar kar topu oynayabilir, yaz sıcağında serin bir deneyim yaşayabilirsiniz.



Ve son durağımız Cam Piramit. Biraz yürüyüş yapıp doğa ile iç içe olmak için gidilmesi gereken yerlerden. Şimdi etrafı keşfedelim biraz.




Bu kadar yürüdük, biraz dinlenelim diyorsanız eğer sizlere Antalya Kır Kahvesi 'ni önerebilirim.

Kahve içmekten sıkıldıysanız burada manzara eşliğinde semaver çayınızı içip yanında gözlemenizi yiyebilirsiniz.
Bugünkü yazımın sonuna geldik. Umarım keyif almışsınızdır. Bir sonraki yazımda görüşmek üzere. Hoşçakalın...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder