Merhabalar , ilk yazıma Antalya'nın surlarla çevrili olduğu
zamanlarda Roma İmparatorunun kenti ziyarete geldiği zaman, ona hitaben yapılan
Hadrianus Kapısı bir başka deyişle günlük hayatta Üç Kapılar diye bildiğimiz
tarihi yapıdan bahsederek başlamak istiyorum.

Bu yapı eski zamanlardan bugüne kadar sağlam kalmayı
başarabilmiş, nadir yapılardan biridir. Eski Antalya ile yeni Antalya'yı ayıran,
bizi geçmişten günümüze zaman yolculuğuna çıkaran bir nevi geçit
gibidir. İnsanların genellikle buluşma mekanı olarak kullandığı,
yeni gelen yerli ve yabancı turistlerin mutlaka uğrayıp fotoğraf çekindikleri
yerdir.
Şimdi de bu kapıların ardındaki buram buram tarih kokan eski Antalya sokaklarına bir gezintiye çıkmaya ne dersiniz? Bu kapılar bizi Kaleiçi sokaklarına çıkarıyor, yani şehrin karmaşasından uzak sessiz sakin sokaklara...

İlk olarak karşımıza Korkut Camii bir başka deyişle Kesik Minare çıkıyor. Bu cami ilk olarak kilise olarak inşa edilmesine rağmen 2. Beyazıt'ın oğlu Sultan Korkut tarafından camiye çevrilmiştir. Doğal olarak ilk camiyi görünce aklınıza bu minare neden kesik sorusu geliyor. Eski zamanlarda çıkan bir yangın sonucunda minarenin ağaç kısmı yanınca böyle bir görüntü çıkmış karşımıza. Ayrıca bu cami Antalya'da Türklere ait olan ilk cami olduğu için farklı bir öneme sahiptir.
Biraz da Kale İçi sokaklarının derinliklerine doğru yol alalım. Karşımıza birbirinden güzel eski tarihi evler çıkıyor.
.jpg)

Bu sıcakta bu kadar tarihi gezi yeter, Yorulduk artık, biraz da eğlence mekanlarından, cafelerden bahsetsen fena olmaz dediğinizi duyar gibiyim. Hemen uğrayabileceğiniz mekanlara geçiyorum.
Kaleiçi Meyhanesi

Castle Cafe

Dolma Meyhane & Bar

Tudors Arena

Sponge Pub

Club Ally

Dem-lik

Sizlere bugünkü yazımda Üç Kapılar ve Kaleiçi'nden bahsettim. Umarım faydalı olmuşumdur. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere. Hoşçakalın...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder